Kusurlu ve Eksik Hisseden Kişinin İç Dünyası
Kusurluluk Hisseden Kişi gerçekten onun nasıl biri olduğunu tanırlarsa insanların onu sevmeyeceğine dair mutlak bir inanca sahiptir.
Bu hissi yaşayan kişinin geliştirdiği en temel ikinci duygu Utançtır. Hayatı boyunca bu eksiklii saklamak için yaşar.Yakın ilişkiler kurmaktan kaçınabilir.Kendisi hakkında konuşmakta oldukça zorlanır.Başka insanların onu neden sevdğini,değer verdiğini anlamlandıramayabilir.Sevdiği kişinin yakınlaşmasını rahatsız edici bulur hatta bu durum onu korkutabilir.Bu kişi kusurlu hisseder ve utanç duymamak için kusurlarını saklar.Dışarıdan bir göz onun kusurlu hissettiğini anlayamaz.
Bu şemaya kişi ya bu duygusuna teslim olur ve sevgiye layık olmadığı inancıyla yaşar,ya bu hislerden kaçar ve bastırır ya da sanki hiç bu duygu yokmuşçasına üstün davranışlar göstermeye çalışır.
Değersiz hisseden kişi kendini cezalandırabilir,insanlara verebileceği hiç bir şey olmadığı için ve kendine kötü muameleyi hak gördüğü için kendine hep yargılayıcıdır.
Bazıları işinde aşırı başarı göstermek zorunda hisseder,ünlü olmak zorunda ya da çok zengin olmak zorunda hisseder.Eğer bu üstün gösterişli hayatı diğerlerine gösterirse değersizlik duygusunun azalacağını düşünür.'Görürsünüz!', 'Beni artık yok sayamayacaksınız' gibi cümleler kurarak bu başarı hırsını sürdürür.
İlişkilerinde özellikle evliliklerinde problem varsa bile görmezden gelebilirler ,konuşma açmazlar,kusurluluğun ortaya çıkmasından korktukları için bir şekilde problemin sönmesini beklerler.
Genellikle bu kişiler kusurlu hissediyorum diyerek terapiye gelmezler.İlişkilerinde proplem yaşadıklarında gelirler.Yüzeysel ilişkiler kurdukları için genellikle çok arkadaşları olmaz.Değersizlik duygusundan kaçarken kişi birtakım bağımlılıklar geliştirebilir.İşine aşırı bağlanma(bütün hayatı iş olacak hale gelene kadar),alkol ya da sigara gibi bağımlılıklar,madde bağımlılığı gibi...
Kusurlu Hissetmenin Kökeni Neye Dayanır?
Temeli çocukluğa dayanır,anne veya babanın küçümser davranışları,eleştirileri ya da diğer kardeşleri üstün tutma durumları çocuğa kusurlu hisettirir.Çocuk sevildiğini ve değerli olduğunu bir şekilde hissetmemiştir.Duygusal ya da fiziksel istismara uğramış olabilir.Aile içinde ters giden bir durum olduğunda kendini sorumlu tutmuş olabilir.Ebeveynlerden biri evi terk etmişse yine suçluluk geliştirmiş olabilir.Çocuk başarısız olacağına dair söylemler duymuş olabilir.Bu temelde büyüyen çocuk ilerde sevilmeye dair bir duyguya yabancı kalır.
Başkaları ile kendini sürekli kıyaslar haldedir.İnsanları eleştirmeye yönelimlidir ve başkaları onu eleşirdiğinde ise bu tamamen yıkıcıdır kişiyi kusurluluk şemasıyla yüzleştirir.Onlara göre diğerleri hep daha başarılı ve güzeldir..Değersiz gördükleri kişilerinin yanında çok rahat ederler.Ötekileri değersizleştirerek kendi değerini arttırdığını sanarlar.Kendisini kusurlarıyla seven kişilerin kusurlu oluklarını düşünürler.Birisini kazandıklarında ondan uzaklaşmaya başlarlar.Benim gibi birini sevdiyse kusurludur.Kişi dışarıya karşı bir kimliğe bürünür ve insanların o kimliği sevmelerini bekler içeriyi göstermek istemez.
Aşk hayatında değersiz hissettiren,çok yakınlık kurmayan ya da bir şekilde uzakta olmak zorunda olan eşler seçerler.Kaba davranış gösterebilen kişileri seçerler.Kötü hissettiren kişiye yaklaştırır kusurluluk hissi.Sevgi yabancı bir duygudur.Bu bir kimyadır ve kişinin kusurluluğunu beslemeye yardımcı olur.
Özellikle iş hayatında kusurluluk şeması kendini aşırı başarı gösterme ile gösterir.İşlerini iyi yaparlarsa başarı değerli hissettirir.Ama en küçük bir hatada aşırı utanç hissettirir.
Çocukken bu hislerle nasıl savaştığına bakmalıdır bu hisse sahip kişiler.Bu duyguyu bastırmanın sizden götürdüklerini düşünün.Çocukluk çağında oluşan yaralı çocuk modunuz hangi anılara sahip,neler bu çocuğu utandırdı ? Bu hisle nasıl baş ettiğinize bakın;kaçıyor musunuz,teslim mi oluyorsunuz yoksa bu his yokmuş gibi mi davranıyorsunuz?Kusurlarının gelişmesine sebep olan anıları hatırlamalı ve küçükken ifade edilemeyen düşünceler ifade edilmelidir.
Sevgiyi vermeye çalışan insanlara bir şans verilmelidir.Onların sizde sevdiği şeyler ne olabilir belki bunu konuşabilirsiniz?
İyi yaptığınız şeyleri sıralamak geliştirebileceğiniz yetenekleri sıralamak iyi gelecektir. Ayrıca endinize karşı söylediğiniz acımasız cümleleri hatırlayın ve onları daha şefkatli bir gözle değiştirin.Beceriksizsin,Sevilmeye değer değilsin,İnsanlara verecek hiç bir şeyin yok,Diğerleri çok daha iyi! gibi yargı ifadelerinden bahsediyorum.
Şema Terapide Kusurluluk Şeması ile çalıştığımızda yüzgüldürücü sonuçlar alıyoruz ve kişi kendini acımasızca yargılamaktansa daha objektif hatta sıcak yaklaşmayı öğreniyor.Çocuklukta ifade edemediği düşünceleri ifade ettikçe eski yaralar onarılıyor ve şemaların etkisi kırılmaya başlanıyor.
Uzm.Psk.Sinem Yaprak